Blogger tarafından desteklenmektedir.

Bilim Kurgu Nedir

21 Nisan 2014 Pazartesi

 Kurgusal uzam -zamanlarda (çoğu kez gelecek zamanlarda) yer alan dünyalar, toplumlar ve canlılar yaratan ve böylece günümüzdekiler-den bütünüyle farklıı bilimler, teknikler ve koşullar ortaya koyan edebiyat ve sinema türü.


—ANSİKL. Ed. Bilim-kurgunun dört özgül teması vardır:

1. Uzayın ele geçirilmesi: yıldızlarda yolculuklar, savaşlar ve imparatorluklar; dün-yadışı yaşamların ve uygarlıkların karşılaşması ya da başka yerlerden gelen canlıların, barışçıl karşılaşmalar sözkonusu değilse, dünyayı istila etmeleri. Işık hızının üstüne çıkmayı sağlayan olanaklar bilimsel varsayımlardan çok imgeleme dayanır (aşırıuzay). Bu görkemli çerçeve yazarların, bazen trajik bazen de kaba güldürü türünde dev westernler ya da gerçek destanlar yaratmalarını sağlamıştır.

2. Zamana egemen olma: H. G. VVells' ten bu yana, zaman içinde yolculuk yeni boyutlar kazandı: önceleri geçmişi ya da geleceği betimlemenin bir yolu olarak kullanılan bu tema, özerk bir biçim aldı; kimi zaman kozmik yolculukların bir ayrıntısı olarak kullanılırken, kimi zaman tarihsel gerekircilik üzerine düşsel bir deneyim olarak, kimi kez de "zamansal çelişkiler" den mantık, çoğu kez de mizah açısından yararlanmak amacıyla kullanıldı.

3. Makineler ve bilgisayarlar, insanın kendi yarattığı makinelerle ilişkisi (kas -makineler ile beyin-makineler), bilişim ve robot bilimiyle birlikte gelişen bilim-kucgu tütünde uzun süredir ele alınmaktadır. Ca-pek’in başkaldıran robotlarından, Asi-mov'un, mantıksal çelişkilerle boğuşan uslu robotlarına uzanan çizgide, tema düşselden ussala kaydı. Kimi durumlarda, robotların en iyi niyetleri bile insan için zararlı sonuçlar doğurabilmekte, böylece, insan mutluluk uğruna özgürlüğünü yiti-rebilmektedir. Kent tepeden tırnağa bilgi-sayarlaştırıldığında insanın daha iyi yaşamasına yardım edecek yerde, bireyi acımasızca ezme tehdidi gösterebilmektedir. Robot-insanları gerçek insanlardan nasıl ayırabiliri^? ilerde insanlar yıldızlara dağılınca, onun anısını koruyanlar, yalnızca dünyada kalan ve nerdeyse insanlaşmış robotlar mı olacaktır?

4. Geleceğin insanı. İçine elektronik devreler yerleştirilmiş bir insan cyborg durumuna gelir: üstün bir insan da olabilir böylece, bir uzay gemisinin yönetim gereklerine feda edilmiş güçsüz bir zavallı da. Bu tema çok verimli olmamıştır. Oysa dönüşüme uğramış yaratık teması çok verimli olmuştur: bu yaratıkların birtakım güçleri vardır (telepati, telekinezi gibi); bu güçleri nedeniyle sıradan insanların davranışlarından acı çeker, en sonunda insan türüne en büyük yararı sağlamak üzere bu yeteneklerini onlarla paylaşabilecek duruma gelirler. Başka durumlardaysa, insan ırkı ancak bu yaratıklar sayesinde bir atom felaketinden sağ çıkabilir. Kalıtımsal düzenlemeler konusuna gelince, bu durum H. G. Wells'in Doktor Moreau'nun adası (The island of Doctor Moreau, 1896) adlı yapıtından beri genellikle bir karabasanı andırmaktadır. Bir de klon oluşturma tekniği vardır: bir bireyin tek bir hücresinden yola çıkarak o bireyi bütünüyle yeniden yaratmak yöntemi. İlk durumdaki birey ile onun klonlan arasındaki ve klonla-rın kendi aralarındaki ilişkiler parlak çeşitlemelere konu olmuştur.

Bilim-kurgu üretiminde gizil temalar da vardır; bunlar düşsel ve simgesel düzeyde ortaya çıkarak zamanımızın umutlarına, özellikle de ortak sıkıntılarına karşılık verirler. Bilim-kurgu bireysel ruhbilime pek az ilgi gösterir. Bilim-kurgu, yaşanılan dönemin gerçek bir öğesini belirleyip yalıtarak ve ondan birtakım mantıksal sonuçlar çıkararak, dörtnala giden nüfus artışını, bir avuç teknokrat tarafından yönetilen ve siyasi açıdan faşist, insanlık dışı toplumlar oluşturan aşırı kentleşmeyi, Dünya' nın atom bombası aracılığıyla intihar etmesini, geride kalanların yazgısını (felaket -sonrası romanları), bireyin ve değerlerin yabancılaşmasını, uyuşturucu madde ve gerçeğin gerçeksizliğini ele alır. Ayrıca insan ile dil arasındaki ilişkiyi konu edinir; çoğu kez de başka ahlaklar üzerine temellendirilmiş daha uyumlu uygarlıkları ve farklı yaratıklar arasında kurulmuş yeni ilişki olanaklarını ve sonunda bilgelikle uzlaşabilmiş bir bilimi sözkonusu eder. Bilim -kurgu mitleri yeniden bulur ya da yaratır. Yarından ve başka yerlerden söz ederken, bizi gezegenimizin bugününe farklı bir biçimde bakmaya yöneltir.

Çağdaş bilim-kurgular. Amerikan kurgu -bilimi 1920'lerden başlayarak, halk arasında çok tutulan büyük bir atılım yaptı. Önceleri ucuz magazin dergilerinde (“pulps'lar") ve öykülerde ortaya çıktı, sonra Campbell gibi yayımcılar ve Asimov, Simak, Sturgeon, Pohl, Silverberg, Heinlein, Leiber, Williamson, Kuttner, Hamilton, kanadali Van Vogt gibi yazarlaria altın dönemini yaşadı: bu, mizahı da yabana atmayan (F Brown) biraz bilimci bir iyimserlik dönemiydi, ikinci kuşak edebiyata, bu arada hicve ve kaba güldürüye daha çok önem verdi, çoğu kez kötümser bir tutumu benimsedi (Ellison, [1967] Dick, Delany, Bester, Varley ve amerikan bilim-kurgusunun büyük yazarı Ursula ie Guin). Amerikan bilim-kurgusu J. Verne ve Wells'ten çok, Swift ve Poe’nun mirasçısıdır Günümüzde “bilimsel" billm-kurgu-ya ("hard science”) dönüş eğilimi görülmektedir. İngiliz bilim-kurgusu, bir süre amerikan örneğini izledikten sonra, Moorcock ve New Worlds dergisiyle, 60’lı yıllardan başlayarak bu etkiden kurtuldu. En önemli İngiliz bilim-kurgu romancıları: Wyndham, Ballard, Aldiss, Brunner, Clarke, Watson, Priest, R. Cowper, zengin İngiliz anlatı geleneğinin çizgisini izlediler; ruhbilimsel, şiirsel, kimi zaman da, "felaket-sonrası" romanlarında bile, ütcp-yacı bir anlaşıya yöneldiler. Fransız bilim -kurgusu J. H. Rosny, M. Renard, R. Mes-sac ile kendi geleneğini sürdürdü. Az çok "amerikan” etkisi taşıyan bir dönemden sonra (Klein, Carsac), Curval, Goy, D. Walther, M. Jeury ile özgün duruma geldi ve Andrevon’un çevresinde, oldukça güçlü bir karşı-ütopyacı tutumu benimseyerek, çevrebilimin yanında, askeri-tek-nokratik diktatörlüklerin karşısında yer aldı. İtalya’da Buzzati ve Calvino yapıtlarında bilim-kurguya yer verdiler, Aldani veGilda Musa da bu türün temsilcisidirler. Rus bilim-kurgusu iki yönlü bir geleneğe sahiptir: Yefremov ile bilimsel ütopyacı bir çizgide, gogolcü hiciv anlayışını benimseyen Zamyatin, Zinovyev ve Stnjgatskiy ile de kötümser bir çizgide yer alır. Polonya’ da, dünya bilim-kurgu edebiyatının en büyük yazarlarından biri, astrofizikçi ve filozof Stanisfaw Lem benzersiz yapıtlar or-taya koymuş, bazen büyük bir şiirsellikle, bazen sert bir hicivle ve güldürüde büyük bir söz ustalığıyla bütün temaları kullanmıştır.

Edebiyat alanında bilim-kurgu. Modern bilim-kurgunun da öncüleri vardır ve edebiyat kadar eski olan türlerle kaynaşarak bütünleşir; folklor ve mitler alanındaki olağanüstü; ütopya (Platondan T More ve Fourier'ye); hiciv (Lukianos'tan Rabelais, Swift, Sutler's;-; XVill. yy.'ın “olağandışı yolculuklar'" (özellikle Restif de la Sre-tonne); önceleme (L. S. Mercier’den J. Verne ve H. G. Weils'e). Her bilim-kurgu anlatısının, dört temel noktaya ayrılmış bir edebiyat alar^nın biı kesiminde yer aldığı söylenebilir: kuzeyde insancıl ve iyimser ütopya; güneyde zaman zaman umutsuz bir hiciv (ütopya-dışı ya da karşı -ütopya); doğuda ussallık, düşünsellik, gerçeğe dayanma (deneysel gerçekliği öğelerine ayırma ve sonuç çıkarma, mess! ya da alegori gibi simgesel boyut); batıda an düşlem, gerçekdışıdık, fantezi (fancy), düşsellik ve olağandişılık. Bu durumda bilim-kurgu kimi zaman nerdeyse düşsel bir tarzda dil® gelir Her bilim-kurgu öyküsü, belirli ölçülerde bu değişik öğelerden yararlanır bunları kendi iç mantığıyla kaynaştırır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder